O Bir Dünya Güzelinden Öteydi
Soyadını Atatürk’ün Ece (kraliçe) olarak verdiği Keriman Halis’in Türkiye’nin ilk dünya güzeli olduğunu genel kültür bilgileri arasında bilirsiniz.
Onun hakkında pek bilinmeyen konu ise kendisinin aynı zamanda bir piyanist ve kaybolup giden bir halk olan Ubıh’lardan olduğudur. 1932 yılının bu en güzel kadını 2012 yılında hayatını kaybedene kadar zarafet ve güzellik dolu bir hayat yaşadı. Çoğu ofiste görülen Ece ajandası da adını ondan almıştır. Ajandayı basan kağıt şirketinin sahibi Murtaza Sadık Kağıtçı soyadının veriliş öyküsünden o kadar etkilendi ki kendi ürününe de Ece ismini verdi.
Türk Bayrağı Olmayınca Salona Çıkmadı
1932 yılında, Belçika’nın kaplıca şehri SPA’da yapılan yarışmaya Keriman Halis kırmızı bir tuvalet ve beyaz bir kurdele ile katıldı ve Alman güzelini eleyerek birinci seçildi. Büyük alkış aldı ama salonda Türk Bayrağı yoktu. Bunun üzerine kraliçe bu ilgiye cevap vermedi ve salona çıkmadı. Sonuçta metrelerce kırmızı atlas bulundu, bayrak yapıldı ve balkondan aşağı sarkıtıldı. Keriman Halis bundan sonra çıkıp halkı selamladı.
Türk Kadınına Verilen Önemin Göstergesiydi
Bu bir yarışmadan öte yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk kadınına verilen önemin göstergesi olarak kabul edilmiştir. Konu yok sayılan Müslüman Türk kadınının ortaya en güzel biçimde çıkmasıdır. Sonradan kraliçenin resimlerinin kartpostal yapılıp basılması bile dünyada hayretle karşılanmıştır. Bu yarışmanın toplumsal ve sosyal etkilerinin Japonya’daki lisans eğitimi sırasında “Keriman Halis Olayı” adında bir ders olarak okutulduğu görülmüştür.
İşin bir başka boyutu da Almanya’da daha o yıllarda palazlanmaya başlayan üstün beyaz Alman ırkı ideolojine karşı verilen cevaptır. Nitekim bu ırkçılık hikayesi 1936 Berlin Olimpiyatları’na da damgasını vurmuştur.
Güzellik bazen sadece görünüş değildir, çok daha öte olayları anlatan bir duruş ve bir karakterdir.